Sayfalar

21 Mayıs 2014 Çarşamba

LA LIGA SEZONUN TAKIMI

   Heyecanla dolu geçen La Liga sezonunun ardından bir yılın takımı da ben yapayım dedim. Kadronun önemli bölümünü Atletico Madrid'li futbolcuların oluşturması kimseyi şaşırtmayacaktır. İşte bana göre La Liga'da yılın takımı:

THIBAUT COURTOIS

   La Liga'da oynadığı 37 maçın 20'sinde kalesini gole kapatmayı başardı. Atletico'nun şampiyonluğundaki en büyük pay sahiplerinden birisi o. Yaptığı kurtarışlar ve haftalar ilerledikçe verdiği güven takımı oldukça rahatlattı. Şampiyonlar Liginde Milan ilk maçında yaptığı muhteşem iki kurtarışın benzerlerini sezon boyunca sürekli gördük. Sadece benim 11'ime girmedi, birçok yazar-yorumcunun kadrolarına ilk yazdıkları isim oldu. İspanya Futbol Federasyonu tarafından da yılın takımına seçildi. Seneye muhtemelen Chelsea'ye geri dönecek Courtois 18 yıl sonra Atletico'yu şampiyon yapan en önemli faktörlerden biriydi.



JUANFRAN

Juanfran için kariyerinin en iyi sezonunu geçirdiğini söyleyebiliriz. Osasuna yıllarında sağ açık, sol açık mevkilerinde oynatılmıştı. Aynı Fenerbahçeli Caner gibi açıktan dönme bir bek olmasının avantajlarını görmeye, göstermeye başladı. Gücü ve bitmeyen enerjisiyle sağ kanadı her maçta forse etti. Onun ofansif gücünü en iyi gösteren maç Stamford Bridge'deki Şampiyonlar Ligi maçıydı. Yaptığı iki asistle, Lizbon yolunda çok büyük bir katkı sağladı. Harika sezonun ardından İspanya'nın Dünya Kupası kadrosuna girmeyi başardı.



FILIPE LUIS

Açık ara ligin en iyi sol beki. Aynı Juanfran gibi oyunun iki yönünü de eksiksiz oynayan Filipe Luis Avrupa'da en beğendiğim sol bek. Oyuna konsantrasyonu muazzam derecede iyi. Top kapma becerisi çok yüksek, bir tek hava toplarında zayıf olduğunu söyleyebilirim. Arda ile aralarında oluşan bağ hem savunma yaparken hemde hücum yaparken rakiplere tehdit oluşturdu. Ancak Scolari tarafından Brezilya milli takımının kadrosuna alınmaması beni gerçekten üzdü. Marcelo'ya göre defansif yönü çok daha iyi olan Filipe Luis bana kalırsa Scolari'nin kadroyu korumak istemesinden dolayı turnuvada sadece seyirci olarak kalacak.


DIEGO GODIN

Sezon boyunca savunma hattının liderliğini yaparak rakip oyuncuları kaleden olduğunca uzak tuttu. Onun liderlik vasfını kenara atmamak lazım. En yakın zamanda hatırlayacaksınız Barcelona karşısında attığı kafa golü şampiyonluğu getirmişti. Ligde toplam 4 gol atarak savunmadan gole en çok katkı veren oyuncu oldu. Miranda ile oluşturduğu ikili de akıllarda uzun süre yer edecektir.


FEDERICO FAZIO

Takımınız sahaya çıkarken onun gibi bir lideri kadroda görmek herkesi rahatlatır. Hava toplarındaki hakimiyeti ve süpürücü görevi onun öne çıkan özellikleri. Dünya Kupası aday kadrosuna çağrılmamış olması Arjantin için büyük bir kayıp.


IVAN RAKITIC

Gerçekten şahane bir oyuncu. Onu izlerken çok büyük keyif alıyorum. Takımın adeta maestro'su. Dünya Kupasında onu Modric'le yan yana izleyebilecek olmak büyük bir şans. Sadece ilerideki Bacca'ya servis yapmıyor, topu koruyor, oyunun açılmasında çok büyük yararı var. Sevilla adına sezonun oyuncusu kesinlikle o.



ANGEL DI MARIA

Di Maria bu sezon Ancelotti'nin 4-3-3'üyle beraber evrim geçirdi. Onun dripling yeteneğinden sol içte yararlanan Ancelotti, bu sayede Ronaldo'nun kaleye daha yakın oynamasını sağladı.  34 maçta 17 asistle bu alanda ligi birinci konumda bitirdi. Attığı gol sayısında azalma olsa da toplamda 21 gole direkt olarak etki ederek, 2011/12 sezonundaki kariyer rekorunu kırdı(20).


LUKA MODRIC

Kadromdaki iki Hırvat oyuncudan birisi. Kontratak futbolu oynayan Real Madrid'in ihtiyacı olan orta saha. Zaten Tottenham'dan geldiğinde de bunları yapabiliyordu ama Madrid'e geldiğinden beri kendini savunma yönünde çok geliştirdi. Maç başına top çalma sayısı geldiği günden beri artarak devam ediyor(1.3-->1.7-->2.1). Real Madrid'in olmazsa olmaz oyuncularından biri.


KOKE

Şampiyon takımın orta saha yükünü Gabi ile birlikte o taşıdı. Her özelliğiyle harika bir oyuncu. Son paslardaki becerisi, onu asist krallığı sıralamasında sadece Di Maria geçebildi(13).  Bu orta saha içinde defansif olarak fark yaratacaktır.



DIEGO COSTA

Sezon başında Falcao takımdan gönderilirken herkes bu takımın nasıl gol atacağını düşünüyor, Diego Costa'yı yok sayıyordu, ben de dahil olmak üzere. Ancak o, o kadar iyi bir çıkış yaptı ki ligde uzun süre gol krallığında zirvede oturdu, sezonu 27 golle tamamladı. Sezonun ilk derbisinde attığı tek golle takımına Santiago Bernabeu'da 3 puanı getirmişti. Yine ligdeki ilk Celta Vigo maçında 2 gol atarak zorlu bir maçta takımının hanesine 3 puan daha yazdırdı. Yaz transfer döneminde Chelsea'ye imza atacağı yüksek seslerle konuşuluyor.


CRISTIANO RONALDO

Ronaldo harika bireysel olarak çok iyi bir sezon geçirmesine rağmen yaşadığı iki sakatlıktan dolayı ligde 30 maçta görev alabildi. 31 gol atarak Avrupa Altın Ayakkabı ödülünü Suarez ile paylaştı. Onun yokluğunda kaybedilen puanlar Real Madrid adına ölümcül oldu, son haftalardaki Celta Vigo maçı gibi. Onu sezonun takımına dahil etmemek için sanırım sarhoş olmaz gerek.



   YEDEKLER

   KEYLOR NAVAS

Sezonun dikkat çeken bir diğer kalecisi Levante'li Navas. Yakın mesafeden yaptığı kurtarışlar gerçekten maç kurtarıcı olanlardan. 36. haftadaki Atletico Madrid maçında bunu gözler önüne sermişti.

   MIRANDA

Miranda oyuna konsantrasyonu en yüksek oyunculardan birisi. Godin'le birlikte yan toplarda her zaman etkiliydiler.

   GABI

Onun yerine kadroma Koke'yi almak zorunda kaldım. Atletico'nun kaptanından çoğu zaman söz edilmese de başarının arkasındaki en önemli oyunculardan birisi kesinlikle o.

   ANTOINE GRIEZMANN

Sezon başında patlama yapan 23 yaşındaki Fransız, sezonu 16 gol ve 3 asistle tamamladı. Takım arkadaşı Vela'yla birlikte Sociedad'ın en önemli iki oyuncusundan biri.

   LIONEL MESSI

Onu yedekler listesinde görmek hayal kırıklığı yaşatıyor tabi ki. Ama bu sezon 4-3'lük Real Madrid maçı haricinde, büyük maçlarda yeterince etkili olamadı. Üst üste yaşadığı sakatlıklar ve kafasının Dünya Kupasında olması Messi'nin alışılmış performansından onu uzak tuttu.

   GARETH BALE

100 Milyon Euro eder mi, etmez mi tartışmalarının ve yaşadığı sakatlık-hastalıkların ardından La Liga'da Gareth Bale fırtınası esti. 27 karşılaşmada tam 15 gol 12 asistlik performans sergiledi. Bu da maç başına bir gole etki ettiğini gösteriyor henüz ilk sezonunda.

   CARLOS VELA

   Nihayet parlayabildi. 2005 U-17 Dünya Kupasının ardından Arsene Wenger tarafından Arsenal'e transfer olan Vela, birkaç takımda kiralık oynadıktan sonra ilk kez San Sebastian'ı kendi evi gibi gördü. O, Real Sociedad için çok önemli. Takımının attığı 62 golün 28 tanesinde onun payı var. La Liga'nın en iyi oyuncularından biri.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder