Sayfalar

19 Mayıs 2014 Pazartesi

ANALİZ | BREZİLYA

[seleção+brasileira.jpg]

   Futbolla yaşayan, 5 kez Dünya şampiyonu olmuş, Pele, Ronaldo, Zico, Romario gibi sayısız efsaneler gelir aklıma Brezilya denilince. Belki futbolu bulmadılar(!) ama futbolu güzelleştiren şüphesiz onlar! Dünya Kupası tarihinde, onlardan başka her Dünya kupasına katılan başka bir takım yok. 5 Dünya Şampiyonluğuyla tartışmasız, dünyanın en iyisi olan Brezilya yaklaşık bir ay sonra Dünya Kupasını düzenleyecek, futbol şenliği başlayacak. Hedef: Elbette Şampiyonluk! Bunun çeşitli sebepleri var: Son iki Dünya Kupasında yaşanan hayal kırıklıkları, ülkede Dünya Kupası yüzünden yaşanan politik sıkıntılar ve en önemlisi de bundan tam 64 yıl önce Maracana stadında Uruguay'a kaybedilmiş şampiyonluk.

   Geçmiş yıllarda yakın tarihte kulüpler düzeyinde yeterince olmasa da, milli takımlar seviyesinde ve yetiştirdiği futbolcularla dünya futbolunda etkili olmuştu Brezilyalılar. Scolari'nin milli takım kadrosunu 7 Mayıs'ta açıklamasıyla beraber akıllarda kimin oynayıp oynamayacağı işaretleri de silindi. Artık Brezilya'yı turnuvada neler bekliyor, gözden geçirmenin zamanı geldi.

1970 Finalini oynayan efsane kadro
(1.Felix-2.Brito-3.Piazza-4.Carlos Alberto(K)-5.Clodoaldo-
7.Jairzinho-8.Gerson-9.Tostao-10.Pele-11.Rivelino-16.Everaldo)

    2002 yılından beri Dünya Kupalarında elde edilen kötü sonuçlar Brezilya halkını mutsuzluğa itti. 2006'da Zidane'ın Fransa'sına 1-0'la boyun eğip henüz kendileri için çor erken bir aşamada evlerine dönen Sambacılar, 2010 yılında da Sneijder'in olağanüstü oyunu ve Galatasaray'dan çok iyi tanıdığımız Felipe Melo'nun kırmızı kartı ile önde götürdükleri maçı kaybedip evlerinin yolunu bir kez daha çeyrek finalde tuttular. Turnuvaya geçirdiği ağır sakatlık sonrası ağrılarıyla katılan Kaka haksız yere büyük bir kesimden nefret toplamış, Melo ise günah keçisi ilan edilmişti hatırlayacaksınız. Bu sefer turnuvaya büyük kadro değişimi ve Maracana'da kupayı kaldırmanın hayaliyle giriyorlar Brezilyalılar. 1998'de kaybedilen finalden sonra takımın başına bir kara bulut çökmüş, ardından takımın başına Felipao getirilmiş, 2002 yılında Dünya Kupası bu kez Japonya'da kazanılmıştı. 8 sene sonra, yine bir huzursuzluk ortamında Menezes ve Dunga sonrasında bu durumu yönetmeyi gayet iyi başarabilen Felipao takımın başına getirildi. Kendinden beklenenlerden haberdar ve emin. Acaba bu sefer 1950'nin lanetini kırıp, Jules Rimet kupasının daimi sahibi olduktan sonra Dünya Kupasının da daimi sahibi olabilecekler mi?

    ULUSLARARASI BAŞARILAR
  • 5 Dünya Kupası (1958,1962, 1970, 1994, 2002)
  • 8 Copa America (1919, 1922, 1949, 1989, 1997, 1999, 2004, 2007)
  • 4 Konfederasyonlar Kupası (1997, 2005, 2007, 2013)

    SON TURNUVALAR

   2011 Copa America

Kadroda değişimin başladığı ilk yılda Copa America kadrosunda değişimin ilk adımları atıldı. Thiago Silva, Neymar ve David Luiz gibi gelecek yılların 11'ini oluşturacak iskelet isimler kadroya dahil olmuş, yaş ortalaması azalmıştı. Grubunda Venezuela, Paraguay ve Ekvador'un olduğu Brezilya, etkileyici bir performans göstermeden 1 galibiyet, 2 beraberlikle grup lideri oldu. Çeyrek finalde yine grubundaki Paraguay ile eşleşen Brezilya, gruptaki 3 maçında da berabere kalmış Paraguay'la yine berabere kaldı, penaltılar sonucu henüz çeyrek finalde saf dışı kaldılar. Pato ve Neymar attıkları 2'şer golle(toplam 6) takımlarının en golcü iki oyuncusu oldu.



   2012 Olimpiyat Oyunları

Sadece 23 yaş altı oyuncuların alınabildiği(+3 tane 23 yaş üstü) Olimpiyatlarda, takım daha da bir oturuyor hale geldi. Thiago Silva, Hulk, Neymar, Oscar ve Marcelo Scolari'nin değişmezleri haline geldiler. C grubunda karşılaştığı  Mısır, Yeni Zelanda ve Belarus'u 3'er golle geçip çeyrek finale kaldılar. Eşleştiği Honduras'ın da kalesine 3 gol bırakarak yarı finale kadar geldiler. Büyük Britanya'yı eleyen Güney Kore ağlarına bir kez daha 3 gol bırakarak finale rahat skorlar alarak çıktılar. Finalde rakip Meksika'ydı. Henüz ilk dakikada yenilen golle geri düşen Brezilyalılara skoru uzun süre eşitleyemediler. İlk golü atan Peralta atamayana atarlar deyip skoru 75. dakikada 2-0'a getir. Uzatmalarda Hulk'un ayağından bir gol bulsa da Brezilya gümüş madalyayı almak zorunda kaldı. Giovanni dos Santos ve Peralta'nın oyunu gerçekten görülmeye değerdi.

   2013 Konfederasyonlar Kupası

   Dünya Kupası öncesi düzenlenen "mini dünya kupası"na İspanya, İtalya, Uruguay gibi takımlar katıldı. Scolari hazırlık maçları sonrası kafasında oluşturduğu takımla beraber turnuvaya başladı. 7 Mayıs'ta Dünya Kupası için bildirilen kadrodaki 16 isim bu turnuvada da boy gösterdi. Gayet havalı ve seyir zevki yüksek maçlar çıkartan Brezilya seyircisinin önünde gruplarda hiç yara almadan dokuz puanla grubu birinci bitirdi. Ezeli rakip Uruguay'a karşı zorlu bir maça çıkan Brezilya o kadar iyi oynuyordu ki Uruguay'ın çok şansı yoktu. Zorlandığı karşılaşmada Paulinho'nun kafa golüyle mağlup edip finalde İspanya ile, son Dünya ve Avrupa şampiyonu ile karşı karşıya geliyordu. Finalde daha ne olup ne bittiği anlaşılmadan Fred'in attığı golle öne geçen Brezilya, kontratak silahını kullanıyordu. İlk yarının sonlarına doğru Pedro ile sağdan gelen İspanya'nın beraberlik golünü David Luiz harika bir önseziyle önlemiş, bu pozisyon maçın kırılma anı olmuştu. Takım olarak harika oynayan Brezilya Dünya Kupası öncesi son ciddi provasında dünya 1 numarasını ezerek şampiyon oluyordu. Altın Top ve Bronz Ayakkabıyı Neymar, gümüş ayakkabıyı da 5 golle Fred aldı.




    TEKNİK DİREKTÖR


   Scolari 2002 Dünya Kupasını Brezilya'ya kazandırdıktan sonra istifa edip Portekiz Milli takımının başına geçmiş, onun yerine Carlos Alberto Parreira getirilmişti. Parreira'nın görevde olduğu süre bir Copa America bir de Konfederasyonlar Kupası müzeye dahil oldu. "Sihirli Kare" olarak adlandırılan Ronaldinho, Ronaldo, Adriano ve Kaka dörtlüsü takımın asıl gücünü oluştururken, Robinho ve Cicinho gibi isimler de takımda iyi bir rotasyon sağlıyordu. Grup aşamasını kolay geçen Brezilya, ikinci turda Gana'yla eşleşmiş, Ronaldo'nun rekor kırdığı maçı 3-0 kazanmıştı. Çeyrek finalde rakip Fransa idi. 1998 finalinden sonra tekrar Dünya Kupasında iki takım buluşuyor, Roberto Carlos'un tarihi hatasının ardından Henry'nin küçük dokunuşu Brezilya'yı kupadan, Parreira'yı da görevinden etti.

   2006'da göreve getirilen Dunga, aynı Parreira gibi Copa America ve Konfederasyonlar Kupasını kazandı. Konfederasyonlar Kupasını kazanan takımın neredeyse hiç bozulmamış, birkaç değişiklikle 2010 Dünya Kupasına gidilmişti. Ancak yine takım vasatın altında kaldı, çeyrek finalde Hollanda'ya elenmekten kurtulamadılar. Dunga ile sözleşme yenilenmedi, Corinthians'la iyi bir performans gösteren Mano Menezes takımın başına getirildi.

   Bu birliktelik çok uzun sürmedi ancak takımın yenilenmesi açısından çok büyük katkı sağladı. Takımın yıldızlarından Kaka ve Ronaldinho'nun sakatlıklarla boğuşması, jenerasyonun yenilenme gereğinin duymasıyla kadroya yeni isimler dahil edildi. Neymar, Oscar ve Thiago Silva gibi oyuncular takımın bel kemiği haline geldi. Bu dönemde, Copa America'da çeyrek finalde Paraguay'a penaltılarla elenildi. 2012 Londra Olimpiyatlarında finalde Meksika'ya kaybedilen altın madalya Menezes'in sonunu getirdi. Temmuz 2012'de açıklanan FIFA sıralamasında 11. sıraya gerileyerek tarihinin en kötü derecesini aldı.

   2013'de takımın başına tekrar Scolari getirliyor, kötü haldeki durumu toparlaması bekleniyordu. Scolari kadroda Menezes'ten sonra değişimlere devam etti. Fiziksel gücü yüksek, daha genç bir takım oluşturdu. İlk maçında Wembley'de İngiltere'ye karşı alınan mağlubiyet onları FIFA sıralamasında 22. sıraya itmişti. Konfederasyonlar Kupası öncesi Fransa ile bir hazırlık maçı yapıldı, 3-0 galip gelinen maçta Mavilere karşı 21 yıllık galibiyet hsareti son bulmuştu. Mini Dünya Kupası, Konfederasyonlar Kupasında, hedef şampiyonluk apoleti korumaktı. Son seferde de olduğu gibi finale rahatça yürüdüler. Finalde Dünya ve Avrupa Şampiyonu İspanya'yı 3-0 gibi net bir skorla geçerken, turnuvanın oyuncusu Neymar oluyordu.

    23 KİŞİLİK KADRO ve KADRO SEÇİMİ

KALECİLER: Julio Cesar - Jefferson - Victor
SAVUNMACILAR: Maicon- Daniel Alves- Maxvell- Marcelo - Dante-David Luiz-Thiago Silva (C)-Henrique
ORTA SAHALAR: Hernanes-Fernandinho-Oscar-Luiz Gustavo-Paulinho-Ramires-Willian
FORVETLER: Bernard-Fred-Neymar-Jo-Hulk

   Luiz Felipe Scolari 7 Mayıs'ta kadroyu açıkladıktan sonra kadroya seçilenlerden çok seçilmeyenler konuşuldu. Hatta oynamayan oyuncularla oluşturulan kadronun daha güçlü olduğu yorumları yapıldı alaycı bir şekilde. Aslında bu Brezilya'nın elinde olan oyuncu havuzunun ne denli kaliteli ve geniş olduğunu gösteriyor. Ama Dünya Kupası görmüş sadece 6 ismin kadroda olması bir dezavantaj. Dante, Maxvell ve Paulinho gibi yaşça büyük oyuncular olsa da bu oyuncuların Dünya Kupası tecrübesi yok. Scolari'nin Konfederasyonlar Kupası Finalinde kullandığı 11:


  Inter sonrası kariyeri düşüşe geçen Julio Cesar geçen yaz gösterdiği performansla takımın hala 1 numarası olduğunu gösterdi. Bir diğer isim Jefferson'u yakından tanıyoruz. Ülkemizde Konyaspor ve Trabzonspor formalarıyla 4 sene izlediğimiz Jefferson 2009'da Brezilya takımlarından Botafogo'ya imza attı, tam 4 sezonda 225 kez forma giydi. 2011 Copa America ve 2013 Konfederasyonlar Kupası kadrolarına çağrılmıştı. Victor ise 3. kaleci olarak kadroya dahil edildi. Daha önce 2009 Konfederasyonlar Kupası kadrosuna da çağrılan Victor ilk kez bir Dünya Kupası heyecanı yaşayacak.

Kadroya giremeyen Brezilyalılar

   Savunma hattı gerçekten inanılmaz. Düşünün ki La Liga şampiyonu Atletico Madrid'in iki Brezilyalı savunmacısı Filipe Luis ve Miranda kadroya giremedi. Ben en azından Filipe Luis'in Maxvell yerine kadroya dahil edileceğini düşünmüştüm ama Scolari elindeki kadroyu bozmak istememiş olsa gerek. Alves ve Maicon sezonu harika geçirdiler, özellikle Maicon Roma'da kendini yeniden buldu. Dünyanın en iyi stoperlerinden biri olan Thiago Silva ve bana göre onunla en iyi ikiliyi oluşturan David Luiz'i Dante ve Napolili Henrique yedekleyecek. Marcelo iyi bir sezon geçirmedi. Yaşadığı sakatlıklar ve gösterdiği defansif zaafiyetler takımını zaman zaman zor durumda bıraktı. PSG'de çok iyi bir sezonu arkasında bırakan Maxvell Filipe Luis'le girdiği yarışı kazandı, kadroda kendine yer buldu.

  Orta sahada oynayan oyuncuların hiçbiri daha önce Dünya Kupasında oynamadı. Ancak gayet dirençli, potansiyelli ve güçlü oyuncular oluşturuyor orta sahayı. Willian ve Ramires enerjisini maçın her anına yayan, driplingleriyle kontratakları hazırlayan oyuncular. Luiz Gustavo, Fernandinho ve Paulinho Scolari'nin kullanacağı iki önliberolu sistemde oldukça önemli. Oscar ve Hernanes ise hücumda yaratıcılığı sağlamakla görevli, aynı zamanda defansif olarak çalışkanlıklarının da yüksek olması Kaka ve Ronaldinho'nun neden kadroya giremediğini gösteriyor. Çünkü Scolari'nin kadro seçimine dikkat ederseniz, her bir oyuncunun güçlü olduğunu görürsünüz. Aynı şekilde Coutinho da Liverpool'da harika bir sezon geçirdi ama fiziksel açıdan yeterli görülmediği için kadroya alınmadı.

   Açıkçası bütün Brezilya severlerin en çok endişeye düştüğü bölge santrfor. Yıllarca Dünyanın en iyilerine sahip olduktan sonra, Ronaldo ve Romario, Fred'in onlar kadar etkileyici olmaması doğrudan herkesi düşünmeye itiyor. Ancak Fred'in Milli takım performansı hiç de fena değil. Genelde 29 maçta 16 golü bulunn Fred, son 10 milli maçta 9 gole imza attı, beş tanesi Konfederasyonlar Kupasında olmak üzere. Öte yandan Hulk ve 10 numara Neymar kadrodaki yeri garanti olan iki isim. Sakatlıkların etkisiyle Barcelona taraftarlarının üzerinde henüz yeterli etkiyi yaratamayan Neymar milli takım için en önemli oyunculardan birisi. Konfederasyonlar Kupasında oynadığı futbol, onun için 'hazır değil' diyenleri fena halde yanılttı. Forvet yedeği olarak eski Galatasaraylı Jo'yu görüyoruz. Ancak sakatlığından dolayı kadrodan çıkartılabilir, onun yerine muhtemelen dahil edilecek isim de Alexandre Pato. 

    ŞANSLAR

   Bulundukları A grubundan lider çıkmaları muhtemel. Açılış maçında karşılaşacağı Hırvatistan'da kart cezalısı Mandzukic oynamayacak. Meksika'nın turnuva öncesi performansıyla hiç de parlak bir ışık vermiyor. Ben Brezilya'nın en çok Kamerun karşısında zorlanacağını düşünüyorum. Teknik olarak çok farklı iki takım olsalar da fizik güçleriyle Brezilya'yı zorlayacaklarını düşünüyorum. Gruplardan daha önemlisi, ikinci turda karşısına çıkacak takım tabi kii. Bu durumda onları muhtemelen 2010 Dünya Kupasının intikamını almak için Hollanda karşısında izleyeceğiz. Tabi İspanya ve Şili'nin de gelebilme ihtimali var. Yeterince tecrübeli olduğunu söyleyememekle beraber son iki kupada yaşadıkları sıkıntıları yaşayacaklarını düşünmüyorum. Onlar için şampiyonluktan aşağısı başarı sayılmayacaktır, yarı finale çıkmaları kimseyi şaşırtmayacaktır.

   Dünya Kupasında en çok forma giyen oyuncu: Claudio Taffarel - 18
   Dünya Kupasında en çok gol atan oyuncu: Ronaldo - 15 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder