Sayfalar

15 Şubat 2014 Cumartesi

REAL MADRID FİNALE DOĞRU (Real Madrid 3 - 0 Atletico Madrid MAÇ YAZISI)


   İspanya Kral Kupası yarı final ilk maçında Madrid'in iki devi karşı karşıya geldi. Son 2 senedir daha da alevlenen bir rekabet ortamında Real Madrid rakibiyle oynadığı son iki maçı evinde kaybetti ve hatırlayacaksınız Kral Kupasını ezeli rakibine kaptırmıştı geçtiğimiz yılın mayıs ayında. Bu hafta sonu oynanan lig karşılaşmalarıyla beraber Atletico Madrid yıllar sonra ligde liderlik koltuğuna oturdu. Çarşamba akşamında oynanan karşılaşmada taraflar Santiago Bernabeu çimlerine şu isimlerle ayak bastı:

   Real Madrid : Casillas - Arbeloa, Pepe, Ramos, Coentrao - Xabi Alonso, Modric, Di Maria(Illarramendi) - Jese(Isco), Ronaldo, Benzema(Morata) Teknik Direktör : Carlo Ancelotti
   Atletico Madrid : Courtois - Juanfran, Godin, Miranda, Insua - Koke, Gabi - Arda(Adrian), Diego(C. Rodriguez), Raul Garcia(Sosa) - Diego Costa Teknik Direktör : Diego Simeone

Maç öncesi  Luis Aragones için yapılan saygı duruşu

   Jose Mourinho sonrası Ancelotti'de Casillas'a geçtiğimiz yıldan bu yana ligde forma şansı vermiyor. Kupa ve şampiyonlar liginde gösterdiği performansla bu maç öncesi tam 684 dakikadır kalesinde gol görmedi. Casillas'ın oynadığı son 15 yılda Atletico Madrid'e karşı hiç mağlubiyet almadı Real.

   Maç öncesi sakatlığı bulunan David Villa kadroda yer almazken kondisyon problemi buluna Gareth Bale de maç kadrosundan çıkartıldı. Sakatlıktan dönen Arda Turan maç eksiğine rağmen ilk 11'de kendine yer buldu.

   İlk 10 dakika dengeli başlayan oyuna Real Madrid ağırlığını koymaya başladı, bir süre baskıdan sonra gol geldi. Savunmadan sürekli ileri koşu yapan Pepe-Ramos ikilisinden Pepe'yle aradığı golü buldu Real Madrid. Uzaktan çektiği şut Insua'ya çarpınca Courtois'in yapabileceği bir şey yoktu, dakika 17'de aradığı golü buldu ev sahibi. İlk yarıda Arda'nın kafa vuruşu haricinde bir pozisyon bulamadı konuk Atletico. İlk yarı ve daha doğrusu maça damga vuran asıl olay, Costa ile Real Madrid savunmasının(Coentrao hariç) yarattığı gerilim ve yapılan sert fauller oyunu sık sık durdurdu. İlk yarıda sadece Pepe'ye kart çıktı ev sahibi takımdan.


   İkinci yarının başında sarı kartlı Diego yerine C. Rodriguez oyuna dahil oldu. İlk yarıda Real Madrid'in boğucu oyunu karşısında varlık gösteremeyen Atletico aynı zamanda Alonso ve inanılmaz oynayan Modric'i durduramayınca ikinci yarı Real Madrid'in istediği biçimde oynandı. Ataklarının yönünü bir sağa bir sola çevirerek adeta rakip savunmanın anasını ağlattı, sürklase etti Real Madrid. Öyle ki ikinci golün hazırlanışı buna en güzel örnek oldu maçta. Sağ kanattan Di Maria'ya aktarılan top, harika bir ara pasının ardından Jese'nin ayağından gole dönüştü. Sinirlerine hakim olamayan Costa sonunda 60. dakikada sarı kart gördü ve rövanş için cezalı duruma düştü. 61. dakikada Costa ile beraber en çok çaba sarf eden Arda oyundan çıktı yerini Adrian'a bıraktı. Raul Garcia'da istenilen performansından uzak bir görüntü sergiledi, oyundan çıkarken yerini Sosa'ya bıraktı. Set oyununa devam eden Real Madrid finalin kapısını aralayan golü Di Maria'nın ayağından yine savunmaya çarparak kaleye giden topta buldu. Şanssız Courtois ikinci kez aynı şekilde golü ağlarında gördü. Costa'nın da cezalı duruma düşmesinden sonra Real Madrid turu cebine koyduğunu düşünerek ağırdan almaya başladı, maçı 3-0'lık üstünlükle tamamladı, bir anlamda da geçen seneki finalin intikamını aldı.

   Bu sezon ligde oynanan karşılaşmanın yazısını da yazmıştım. O maçtan bu maça geçen süre içinde değişen en büyük iki şey, Modric'in inanılmaz yükselişi ve Xabi Alonso'nun dönüşü. Gerçekten de Alonso bu takım için çok büyük önem taşıyor. Modric'le sağladıkları uyum da çabası. Bu maç özelinde konuşmak gerekirse en iyi oyuncu ödülünü Modric ve en iyi yardımcı oyuncu ödülünü de Di Maria hakketti. Savunma oyuncularının üç tanesi Costa ile uğraşırken Coentrao işini iyi yaptı alanını iyi kontrol etti. Bu arada Arbeloa'nın sinsice yaklaşıp Costa'nın ayağına bastığı pozisyondan sonra kırmızı kart yemediği için hakeme minnettardır herhalde. Maçı kazanmasında kilit rolleri oynayan Modric ve Alonso'dan bir kez daha bahsetmiyorum. Di Maria yeni mevkisinde (M/LC) son maçlarda çok iyi oynuyor. Mevkisinden bir şikayeti yoktur sanıyorum. Onunla ilgili ilgimi çeken bir başka husus, maç boyunca yaklaşık 11 km koşuyor ve bu mesafelerin çoğunu ani deparlar ve pres oluşturuyor, sarf ettiği efor takdire şayan. Doğum günü çocuğu Ronaldo gününde değildi ama 10 üzerinde 8'le oynadı, fazlası yoktu ama bir eksiğini de göremedim. Jese her zamanki gibi hırslı, Benzema'da Milan'lı Bonera'nın bir bakıma forvet performansını sergiliyordu son zamanlarda ama bu maç onu daha iyi gördüm. Bu maçla beraber 2014 yılındaki attıkları gol sayısını 21'e yükseltip, yedikleri gol sayısı 1'de sabit kaldı.

   Atletico Madrid bugün şanssız bir günündeydi ve bu muhtemelen finale mâl oldu. Villa'nın olmaması hücumdaki çeşitliliği azalttı. Forvet arkası oynayan üç oyuncudan istenilen verim alınamadı, iyi niyetli Arda hazır olmamasına rağmen iyi mücadele verdi. Garcia en büyük hayal kırıklığı oldu. Son zamanlardaki çıkışını bu maçta sürdüremedi. En iyi yaptıkları iş olan presi bu maç takımca iyi yapamadılar, bu da onların sonu oldu. Pirlo tarzında iki oyuncuya karşı hemen hemen hiç pres yapmadan oynarsanız cezanızı keserler. Takım savunmasındaki bir diğer eksik hatta en önemli eksik Felipe Luis kuşkusuz. Insua'yla oynamaya alışkın olmayan savunma hattı uyum sorunu yaşadı, halbuki son lig maçında iyi görüntü sergilemişlerdi. Kaleci Courtois'in gollerde bariz hatası yok ancak çarpıp giren iki golde de erken yatması golü yaptı diyebiliriz. Costa'ya gelince tek söylenecek şey konsantrasyon eksikliği. Önceki maçlarda olduğu gibi rakibi kışkırtıcı hareketler yapan ve bunu gerçekten iyi yapan Costa'nın hırsı oyununu engelledi, bir gol pozisyonu dahi bulamadı.

   Maçın kısa özeti, Atletico takımı Modric ve Alonso'yu durduramadı bunun sonucu makine düzenindeki Real Madrid rakibine bir net fırsat bile vermeden maçı kazanmasını bildi, final yolunda büyük bir adım attı, bunu dememin sebebi hem rakiple arasındaki konsantrasyon farkı ve ikinci maçta kart cezalısı olan Costa ve Felipe Luis'in olmayacak olmasıdır. İkinci maç 11 Şubat tarihinde oynanacak.

   Gol yememe dakikasını 774'e çıkaran Casillas, 8 maç üst üste gol yemeyerek kulüp tarihine geçti. Hem rekor kıran Casillas hemde bugün (5 Şubat) 29 yaşına giren Cristiano Ronaldo'ya başarılar dilerim.


 Yazılarımı ilk okuyan siz olun, takipte kalın Kramponlu Pisagor

Muhammed Emir Uysal
Twitter / @mumuderler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder