Abdullah Avcı'nın istifası, Fatih Terim'in tekrar göreve getirilmesi ve ardından alınan peş peşe 3 galibiyet. Grupta hiç şansı gözükmeyen Milli Takımımız teknik direktör değişikliği sonrasındaki aldığı ivmeyle Hollanda maçına mucizeyi yaratmak için çıktı. Ancak ne yazık ki onlarında çok formda bir zamanına denk geldik. 4 Gün önce oynadıkları Macaristan'a 8 atarak bize de inceden(!) mesajı yolladılar.
Karşılaşmanın 11'lerine baktığımızda bizim tarafımızda biri zorunlu 2 değişiklik vardı. Muhtemelen Robben'e önlem almak için olacak ki Töre'nin yerine Olcan'ı oynatarak daha defansif bir kanat kullandı Terim. Sarı kart cezalısı Caner ise en formda ve en lazım olduğu zamanda takımını yalnız bıraktı. Hollanda kadrosundaki en belirgin değişiklik Strootmann'ın olmayışı gibi gözüküyordu. Ama Clasie onu bu maçta hiç aratmadı.
Karşılaşmaya etkili başlayan Hollanda golü çok erken ve hiç beklenmedik bir şekilde buldu. Gereksiz bir faulün ardından Robben'in orta keserek attığı gol henüz başlangıçta moralleri bozdu. Golden sonraki 15 dakikada iki takımda karşılıklı birkaç pozisyon buldu. 25. dakikadan ilk yarının sonuna kadar var gücüyle saldıran milli takım çok kez önemli pozisyonları harcadı. Üst üste kullanılan kornerler, Arda'nın etkinliğinin artması orta sahada kazanılan toplarla çok önemli pozisyonlar bulduk. Bir iki kontra haricinde de pozisyon vermedik. Hasan Ali'nin çizgiden kestiği ortada Umut golü atamadı ama ileride çoğalma konusundaki bir artımızı görmüş olduk. Sol bek çizgiden orta açarken ters tarafta ceza sahasına giren sağ bek Gökhan'dı. Hollanda'nın sol açığı Lens bugün gerçekten harika bir oyun oynadı. Son zamanlarda Ribery'den görmeye alıştığımız savunma-hücum bağını çok iyi kurdu ve Arda'nın bir pozisyonunda mutlak golü engelledi. Bulduğumuz pozisyoları gole çeviremeyince soyunma odasına 1-0 geride gittik.
İkinci yarıya çok etkisiz olmasından dolayı olacak ki Van Persie yerine Fenerbahçeli Kuyt'ı oyuna alındı. Fatih Terim bu değişikliğe ikinci yarının başında yanıt vermedi.
Taraftarı arkasına alarak ikinci yarıya istekli başlayan Milli takım, Sneijder-Kuyt iş birliğiyle gelen gol tüm oyun planımızı bozdu ve dağıldık. Sneijder'in ilk yarıda oynadığı oyun ve pozisyonlarla gol atacağının sinyallerini vermişti zaten. Gol vuruşu da eski günlerini hatırlatır cinstendi. Goldeki en önemli hata Semih'in kademede bekleyip takım arkadaşı Sneijder'e yeterince yakın oynamamasıydı. Geride kalınca tek hareketle oyundan düştü. Golden sonra iyice dağılan milli takımımız bilinçsiz ataklar yapmaya çalıştı. Hollanda topu ayağına aldı kendi çaldı kendi oynadı. Orta sahada sayıca üstünlüğün farkını sahaya yansıttılar. Fatih Hoca'nın orta sahanın gerisinde basma planı hiç işlemedi. Orta yuvarlaktan Fer ve Clasie'nin yaptığı servislerle kanatlar çok iyi beslendi.
Fatih Terim Gökhan Töre hamlesinde geç kaldı gibi gözükebilir ama ikinci yarının hemen başında yenilen gol planları bozdu. 56. dakikada yaptığı değişikliklerle oyuna biraz ortak olduk. Olcay son tercihleri iyi kullanamamasına karşın sol kanada hareketlilik getirdi. Töre girince Gönül'ün de etkisi arttı ilk yarıya göre. Daha sonra da Cenk'i oyunu olarak hücumda sayıca gözle görülür bir artış gösterdik pozisyonlar bulduk ama şutların kaleye gitmesine savunma izin vermedi. Maçın kalan kısmında orta sahalar boşaldı hızlı ataklar sıklaştı. İki takımda bitirici vuruşlar yapamadı.
Maçı ve Dünya kupası umutlarımız bu maçla beraber suya düştü. Hollanda ise Dünya Kupasında seri başı olma şansı arttı..
Bu maçta özellikle değinmek istediğim oyuncu Wesley Sneijder. Sezona Galatasaray'daki hazırlık maçlarındaki süper bir performansla başladı. Ama ligde kendini gösteremedi. Van Gaal'in onunla ilgili açıklamaları onu hırslandırmış olmalı ki bugün gösterdiği performansla sahada en çok yaratan oyuncuydu. Takımının tüm hücum organizasyonlarını o gerçekleştirdi. Ayağına gelen hiçbir topu ezmedi ve maçın kırılma noktası olan 2. golü atarak Türkiye adına fişi çekti. Mancini'nin gelişiyle kulübünde de takımdaki yeri olum anlamda değişecektir. Formunu tam anlamıyla yakaladığında biliyoruz ki neredeyse "tek başına" Brezilya'yı bile eleyebilir.
Milli takımımız Fatih Terim geldikten sonra iyi bir hava yakaladı. Bu turnuvayı zaten Abdullah Avcı döneminde kaybetmişti Türkiye. Son zamanlardaki turnuvaları ıskalama geleneğimiz devam etti ve yine bir sonraki turnuvaya diyerek geçiştiriyoruz. Bugün Türkiye'nin oyununundan söz etmek istiyorum. Öncelikle Volkan'ın yerine Tolga veya Onur'un geçmesi herkes için daha iyi olacaktır. Savunmamızın yavaş yavaş oturduğunu düşünüyorum ancak bir Caner'in eksikliğinin de bu kadar çok hissedilmemesi lazım. Arda'nın önderliğindeki orta saha emin ellerde. En bariz eksikliği forvet. Bu da maç içinde teknik direktörü çok zorluyor hamle anlamında. Eksikler tamamlandığı zaman daha geniş ve oturmuş bir kadroyla, bir sonraki turnuvaya...
Maçın adamı: Wesley Sneijder
Kırılma anı: 47. Dakikada gelen Sneijder'in golü
Hayal kırıklığı: Selçuk İnan ve Burak Yılmaz
-------> Maçın Özeti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder