Jose Mourinho maça Eto'o yerine Torres'i oynatarak klasik saha dizilişini bozmadan başladı. City sanıyorum bu maçın çok önemli olmasından dolayı iki ön libero yerine 3 ön liberoyla oynadı. Forvet hattında seçilecek isim çok netti, son 6 maçta 8 gol atan Agüero. Tüm taktik Agüero'yu gol pozisyonuna sokmaktan ibaretti.
Chelsea (4-2-3-1) : Cech - Ivanovic, Cahill, Terry, Ashley Cole - Lampard(66. Obi Mikel), Ramires - Oscar, Hazard(84. Eto'o), Schürrle(66. Willian) - Fernando Torres Teknik Direktör : Jose Mourinho
Manchester City (4-3-2-1) : Hart - Zabaleta, Demichelis, Nastasic, Clichy - Javi Garcia(70. Kolarov), Yaya Toure, Fernandinho - Nasri(70. Jesus Navas), Silva - Agüero(86. Negredo) Teknik Direktör : Manuel Pellegrini
Goller : 33. Andre Schürrle, 90. Fernando Torres / 49. Agüero
Kartlar : 22. Lampard, 52. Ramires / 27. Zabaleta, 31. Nastasic, 60. Javi Garcia
İlk düdükle beraber, iki takım da oyun kurarak hücumlar yapmaya çalıştılar. Orta saha oyuncu sayısının fazlalığından dolayı mücadele genelde ortada geçti 15 dakika. Gittikçe artan tempo maça heyecan getirdi. Hazard, Oscar, Schürrle üçlüsü etkili organizasyonlar yaptı ama son paslar yerine ulaşmayınca sonuç alınamadı. Diğer tarafta Agüero'nun sağ ve sol çaprazdan çektiği iki şut Petr Cech'in ellerinde kaldı. Dakikalar 28'i gösterdiğin Torres, bildiğimiz Torres'liğini yaptı. Ramires'in mükemmel ortasında savunmanın arkasına süper bir koşu yaptı, kontrol etti boş alanda karşı karşıya topu üstten auta yolladı. Bütün herkesin ağzı açık kaldı. Ama Torres birkaç dakika sonra kendini affettirmesini bildi. Sırtı dönük aldığı topu sağ kanattan sürükleyerek çizgiye indi, Schürrle'ye sadece topa dokunmak kaldı.
Chelsea'ye geldiği günden beri sürekli olarak eleştirilen Torres kendini bu asistle affettirmiş oldu. Bu golden sonra Torres bir kez daha kendini gösterdi, sol çaprazda buluştuğu topu sert ve düzgün bir şekilde kaleye vurdu top direkten döndü. İlk yarı bu skorla tamamlandı.
İkinci yarıda tempo tavan yapmaya başladı. Bu yarıya City daha etkili başladı. 49. dakikada Agüero'ya aktarılan topu Agüero süper bir gole dönüştürdü ve skoru eşitledi.
City oyuna ağırlığını koydu bu bölümlerde. Maçtan düşen Chelsea'de Lampard ve Schürrle çıktı, yerine Obi Mikel ve Willian girdi. Pellegrini bu değişikliklere Kolarov ve Navas'ı oyuna alarak karşılık verdi. Orta sahaların oyundan düştüğü, atak sürekliliği olan bir maça dönüştü. Yine Agüero sol çaprazdan kaleyi yokladı, tom yine Cech'in ellerinde kaldı. Son 5 dakikaya girilirken Mourinho üç puan için Hazard yerine Eto'o'yu da oyuna alarak risk aldı. Bu dakikada Agüero saha kenarına gelmiş ve maçın oyuncusu seçilmişti. Herkes maçın bu skorla biteceğini düşünürken, Hart bu maça da damgasını(!) vurdu. Aslında hatalar zincirinin son parçası oydu daha öncesinde Nastasic'in yaptığı hata affedilemezdi. Willian'ın gelişi güzel ileri vurduğu topu takip eden Torres başta Nastasic ve Hart'ın hatasında yararlanarak son dakikada Chelsea'ye kendi evinde galibiyeti getirdi. Gol anında Jose Mourinho'nun yaptığı sevinç görülmeye değerdi. Torres'te bir anlamda "Maçın oyuncusu benim" diye haykırdı.
Chelsea bugün aldığı galibiyetle Arsenal'e zirvede yalnız değilsin, dedi. Chelsea'nin beni bugün en çok etkilen yönü, hücumdaki çeşitliliği oldu. Hazard olsun, Oscar olsun, Torres olsun çok yetenekli, kendilerini kanıtlamış isimler. Üstelik yedek kulübesinde Juan Mata ve Eto'o gibi isimlerde var. Bugün ilk 11'de kendine şans bulamayan isimlerden bir takım daha kurulabilir. Oyun içine dönelim, Torres'in çabaları bugün galibiyeti getirdi desek yanlış olmaz. Attı, attırdı, kaçırdı, sonuna kadar mücadele etti. Mourinho'nun maçtan sonra "mutlu biri" olmasını sağlayan kişi oldu. Ramires'te günün gizli kahramanı oldu bence. Tam bir 'joker'. Mourinho'nun en sevdiği tip oyunculardan biri(Raul Albiol ve Essien). Torres'in kaçırdığı pozisyonda attığı pas gol olmayı hak etmişti.
Manchester City bugün kendine yakıştığı gibi oynamadı. Zaten oyun formasyonunda da bunu görebiliyoruz. Tek forvet ve 3 defansif orta saha oyuncusuyla oynadılar. Bir süre bu taktik tuttu aslında. Ama Chelsea özellikle golü yedikten sonra Agüero'ya daha çok önlem aldı. En büyük sorun da bu oldu. B planının olmaması. Pellegrini 1 puanı almak için gelmiş gibiydi ve oyuna korkak başladı. Skor 1-1'ken Mourinho'nun cesur hamlelerine o, o kadar cesurca karşılık veremedi. Silva yapabileceğinin en iyisi yaptı. Agüero zaten sistem onun üzerine kurulduğundan dolayı çok sorumluluk aldı ve açıkçası ben yerine getirdiğini düşünüyorum bu sorumluluklarını. Kompany'nin sakatlığından dolayı ilk kez yeni formasıyla sahaya çıkan Demichelis ve Nastasic ikilisi tandemi tutamadı, hayal kırıklığı yarattı. Hart ise iyi götürdüğü maçı son dakikada Nastasic'in yaptığı hatayla hiç istemediği gibi bitirmek zorunda kaldı. Taraftarı bakalım onu bu seferde kolayca affedebilecek mi?
Premier Lig ekiplerinin fikstürü biraz daha sıklaştı. Hafta içi salı günü Capital One Cup'ta Chelsea Arsenal'e konuk olacak, herkesin heyecanla beklediği bu maç ligdeki karşılaşmalarından önce test niteliğinde olacak. Mourinho şuana kadar takımda yeterince şans bulamayan isimlere bu maçta formayı verecektir. Gerçi söylediğim gibi yedek kadrosu bile bu ligde iddialı bir takım olur. Çarşamba günü Manchester City, Newcastle deplasmanına gidecek. Onlar içinde aynı şey geçerli, kadro derinliği açısından Chelsea ile birlikte en rahat iki takımdan biri. Taraftarlarına bu mağlubiyeti unutturmak için kupada ellerinden geleni yapacakları aşikar.
Maçın Adamı : Fernando Torres
Kırılma Anı : Son dakikada gelen gol
Hayal Kırıklığı : Nastasic
Maçın Geniş Özeti
bravo mumu
YanıtlaSil